Nuri Bilge Ceylan’ın, Kuru Otlar Üstünde Filmindeki En Can Alıcı Sahnelerden Biri |
|
Kuru Otlar Üstüne’yi izlerken kendimi bir Dostoyevski romanının içerisinde hissettim. Karanlık, çıkmazlar, kibir, umut ve çirkinlik…
“Metruk bir değirmen gibiydim. İşe yaramaz, gözden çıkarılmış, kuşların bile uğramaktan vazgeçtiği, yıkılmayı bekleyen bir değirmen. Yeryüzünün unutulmuş bu ücra köşesinde, başka birçok şey gibi, iyinin ve kötünün, acının ve mutluluğun arasındaki çizgi belirsizleşmiş, sanki her şey yalnızca zamanı unutmak için yaşanıyor gibiydi. Ve sanki bu durmadan yağar kar, her şeyin üstünü örtüp, bu unutuşu mümkün kılmak için didiniyor gibiydi. Mevsimler geliyor, geçiyor, umutlar başlayıp tükeniyor. Ama yine de hayat, neden olduğunu belli olmayan sabırlı bir inançla, inadına devam ediyordu…” #KuruOtlarÜstüne #NuriBilgeCeylan |