Kemal Sunal'ın Tesadüfen Keşfedildiği O An... |
|
Kabarenin tozlu kulisleri üzerinde sürünen İspanyol paçalarını çırpmak için köşedeki bir
koltuğa oturmuştu genç Kemal… Üstünü başını düzeltirken aynadaki suretine gözü takıldı. Şöyle bir baktı kendi tabiriyle at suratına. Genç yüzünde hiçbir yaşlılık belirtisi olmadan sırıtmaya başladı. Malatya’dan İstanbul’a gelen babası Mustafa Sunal hem ona hem de kendisinden sonra doğan kardeşlerine hayata mutlulukla bakmayı öğretmişti. Koşullar ne olursa olsun mutlu olmak her şeyden önemliydi. Mimar Sinan İlkokulunu bitirdiğinde onu mutlu eden şey ise sessizlikti… İçine kapanık, sakin ve neredeyse asosyal bir çocuktu. O henüz 3 yaşındayken doğan kardeşi Cengiz’i annesinin kucağında gördüğü ilk anda odadan kaçmıştı. 3 gün boyunca konuşmamıştı. Bunun üzerine o küçücük bedeni sarılık bile geçirmişti. Dönemin efsane okullarından Vefa Lisesine yazılışı işe belki de hayatının dönüm noktası olacaktı. Her şey o andan sonra başlayacaktı... |